Blog

Arsa yatırımı, özellikle son yıllarda ülkemizde en çok tercih edilen yatırım türleri arasında ilk sıralarda yer almaktadır. Ancak kar getirisi yüksek olan bu yatırım türünü tercih etmeden önce dikkat edilmesi gereken bazı hususlar vardır. Bunları tek tek dikkate alıp, emin adımlarla yatırım yapıp da kazanç elde etmemek mümkün değildir.

Son yıllarda yeni yatırım trendleri arasında yerini alan arsa yatırımı, uzmanlık gerektirmemesine rağmen öncesinde bazı önemli noktalara dikkat edilmesi gereken bir yatırım türüdür. Bu hususları şu şekilde sıralayabiliriz;

• Öncelikle yatırım yapılacak arsanın, alım gerçekleşmeden önce tabusu özellikle incelenmedir. Bunun sebebi ise arsanın imarlı ya da imarsız (tarla) arsa olup olmadığının öğrenilmesidir. Günümüzde yatırım yapılacak arsanın imar izninin olması gerekmektedir. Yani üzerinde taşınmaz yapı inşa edilebilen arsa olması gerekiyor.
• Bir diğer dikkat edilmesi gereken konu ise yatırım yapılacak olan arsanın bulunduğu konumdur. Bu alanı belirlerken arsanın bulunduğu şehre, şehrin nereye doğru gelişmekte olduğuna, arsanın bulunduğu bölgenin değerine ve değerlenme eğilimine, ana yollara, hastanelere ve toplu taşıma araçlarına olan uzaklıklarına ve çevresinde yer alan önemli doğal alanlara (göl, deniz, orman ve çiftlik gibi) dikkat edilmesi gerekmektedir. Eğer bu hususlar dikkate alınarak yatırım yapılırsa en kısa sürede kazanç elde etmek mümkündür.
• Gelişmekte ve gelişmeye eğilimli olan bölgelerden alınan arsalarla uzun vadede kesinlikle kazanç sağlamak mümkündür. Günümüzde de bu bölgeler için yatırımlık arsa projesi adı ile birçok yatırım imkanı sunulmaktadır. Bu projelerin yer aldığı bölgelerin ve yatırımcılara sunulan pay ve mülkiyet yapısı gibi konuların önceden iyice araştırılması gerekmektedir.
• Arsanın nasıl satıldığı da yine dikkat edilmesi gereken bir konudur. Yani peşin, taksitli vb yöntemlerle satılıyor olması gerekmektedir.
• Son olarak da tabii ki yatırım yapılacak olan arsada bir kullanım engeli ya da kısıtlaması var mı yok mu önceden araştırılması gerekiyor. Eğer böyle bir konu söz konusuysa da sebepleri öğrenilmelidir.

Tüm bu hususlar dikkate alınarak yatırım gerçekleştirildiğinde kesinlikle bir kazanç sağlanacaktır. Ancak bu kazancın kısa vadede gerçekleşmesi, yukardaki maddelerin çoğunluğunun sağlanması ile mümkün olabilir.

5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda değişiklik yapan 7255 sayılı Gıda, Tarım ve Orman Alanında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun 04.11.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. 7255 Sayılı Kanunun 19. Maddesi ile 5403 Sayılı Kanunun 8/I maddesinde değişik yapılarak hisseli tarım arazilerinin satış işlemlerine vergi, harç ve döner sermaye ücretlerine muafiyetleri getirilmiştir.

Ülkemizde tarım arazilerindeki en büyük sorunlardan biri de hisselilik sorunudur. Tarım arazilerinde metrekare ve santimetrekare büyüklüklerinde binlerce hisse bulunmaktadır. Malikler bu hisselerini satmak istemelerine karşın vergi ve döner sermaye ücretlerinin arazi bedelinden fazla olması nedeni ile bu hisseler satılamamaktadır. 5403 sayılı Kanunda yapılan yeni düzenleme ile, asgari tarımsal arazi büyüklüklerinin altındaki (mutlak tarım arazileri, marjinal tarım arazileri ve özel ürün arazilerinde 20 dekar, dikili tarım arazilerinde 5 dekar ve örtü altı tarımı yapılan arazilerde 3 dekar) hisselerin hissedarlara satışı halinde; vergi, harç ve döner sermaye ücretleri alınmayacaktır. Yapılan bu düzenleme ile hisseliliğin azaltılması ve hissedarların kendi aralarında anlaşmaları teşvik edilmiştir. Bu muafiyetden faydalanabilmek için, satılan hissenin arazi sınıfına göre asgari büyüklük değerlerinin altında olması ve hissenin tamamının aynı anda bir veya birden fazla hissedara satışının yapılması gerekmektedir.